Kutsi İle Röportaj

tarafından **Sıla** Paz Ağus. 29, 2010 8:52 pm

Kutsi
KUTSİ, “BAMBAŞKA” İSİMLİ ŞARKISI VE ONUN KLİP ÇALIŞMASI İLE YAKALADIĞI BAŞARIYI KONSER PROJELERİ İLE SÜRDÜRÜYOR. SANATÇI İLE ALBÜM HİKAYESİNİ KONUŞMAK ÜZERE BİR ARADAYDIK...

ALBÜMÜNÜZ BİR SÜRE ÖNCE ÇIKTI VE LİSTELERDE YENİDEN YER ALMAYA BAŞLADINIZ. ÖNCELİKLE BU ÇALIŞMADAN BİRAZ BAHSEDELİM İSTİYORUM...

Öncelikle şunu söylemek istiyorum, benim için çok önemli olan bir cümle ve hayatımın sonuna kadar benimle gelecek, bunu albümümde de yazmıştım zaten... Herşeyden önce, hayatın hangi anında ve neresinde olursam olayım, hayatın gerçekleri ile karşılaştığımda, umutsuzluğa kapıldığımda bile, yüzümdeki gülümsemeye sebep oldukları için dinleyicilerime teşekkür ediyorum.

EMEĞİ GEÇENLERİ KONUŞACAK OLURSAK...

“Bambaşka” isimli albümüm geçtiğimiz Nisan ayında sizlerle buluştu. Polat Yağcı ve Kutsi imzası taşıyan bir albümdü. Bu albümde birbirinden değerli müzisyen arkadaşlarımla çalıştım. En başta Sinan Akçıl, Soner Sarıkabadayı, Ceyhun Çelikten, Mert Ali İçelli, Suat Aydoğan, Tanzel Gümüş, Nezih Üçler ve kendimin de 6 tane çalışmam vardı. Biz 12 tane şarkı oluşturduk. Bunların iki tanesi versiyon. Parçaların 6’sı bana ait, bir tanesinde Sinan Akçıl imzası, 2 tanesinde Soner Sarıkabadayı bir tanesinde de Nezih Üçler imzası var. Tanzel Gümüş ile beraber yaptığımız da bir şarkı var.

“BAMBAŞKA” DEDİĞİNİZ İÇİN SORUYORUZ, ÖNCEKİ ALBÜMLERİNİZDEN “BAŞKA” KILAN YANLARI NELER BU ALBÜMÜN ?

Önceki albümleri aratmasın diye elimden gelen herşeyi yaptım. Zaten albümün konsepti de öyleydi. Az enstrüman, iyi bir gitar kompozisyonu, ritm kompozisyonu ve üzerine kurulmuş geniş bir sound elde etmeye çalıştık.

PEKİ İLK ALBÜMÜNÜZDEN BU YANA SİZİ BURALARA GETİREN FAKTÖRLER NELER OLDU ?

2000 yılında bir albüm yaptık, benim ilk albümümdü ve o albümden sonra 5 yıl ara verdim. Arkasından “Sana Ne” isimli bir albüm ile yeniden döndüm. Tüm sanatçıların mesleki hayatında bir çıkış parçası söz konusudur. Hani bütün sanatçıları bir ya da bir iki sağlam şarkı ile anımsarız ya, “Sana Ne” de onlardan bir tanesiydi. Bana çıkışınız hangi parçaydı diye sorsalar, “Sana Ne” derim. “Sana Ne” olduğu için ve o albüm olduğu için şimdi buralara geliyoruz. Henüz önümüzde yüksek ve uzun basamaklar var çıkılması gerken tabi. O albümdeki parçaları da sonraki albümlerde devam ettirmeye çalıştık. Önemli olan parçaların, albümlerin birbirini aratmaması. Bir yol çizmeniz, bir duruş sergilemeniz. Bir yol belirlememiz ve oraya doğru gitmemiz bu işin en önemli yanıydı.

“BAMBAŞKA” HEM ALBÜMÜN, HEM DE İKİNCİ KLİP ÇALIŞMANIZIN İSMİYİ. SEVİLEN BİR ÇALIŞMA OLDU. BİR DEĞİŞİM SÖZ KONUSU MUYDU YOKSA İSİM TESADÜF MÜ ?

“Bambaşka”da, albümün adından anlaşıldığı gibi olağanüstü bir değişim söz konusu değil. Şarkıların kalitesi yerli yerinde. Sinan Akçıl’ın çalışmasının ismiydi ve ben de bu albüme çok yakışır dedim. Hem o şarkıyı yaptık, hem de ikinci klibimizi ona çektik. Şarkı içerisindeki kompozisyon çok güzel. İçinde bir bağlama kompozisyonu var ve ritm ile gitar çok güzel oturmuş durumda. Ben ilk defa böyle birşey denedim albümde, çok da yakıştı. Zaten ben şöyle düşünüyorum, şarkı bir kıyafettir, sizin üzerinize oturması yakışması gerekir, oturmazsa sakil durur ve ben de bunlara çok özen gösterdim bu albüm içerisinde.

ALBÜMÜN İLK KLİBİ DE SLOW BİR PARÇAYA GELMİŞTİ. SİZ BU YAZ İÇİN HAREKETLİ BİR ÇALIŞMA SEÇMEDİNİZ...

İlk klip “Zor Olsa da” ya geldi ikincisi “Bambaşka”... Tülay İbak yönetmenliğinde çektik. “Zor Olsa da” benim şarkımdı. Flemenko riffleri içeriyordu ve güzel bir kompozisyonu vardı. Şöyle söyleyeyim sezonluk şarkı söz konusu değil benim yaşamımda çünkü ben hangi şarkı nerede, ne şekilde puan alır bilemem ama benim içime sinen bir şarkı ise müzikseverlerin beğenisine sunuyorum. Hani yaza girmek için hareketli bir şarkıya klip çekmek zorunda hissetmedim. “Zor Olsa da” ekipçe de hoşumuza giden bir şarkıydı. Sonra da “Bambaşka”nın klibi geldi. İki tane slow şarkı ile çıkmak yazarlar için belki de çok iddialı değil ama ben hızlı şarkı ile de çıktığım zaman oldu. Ben gidişhattan çok memnunum.

ALBÜM SONRASI KONSERLER TEMPONUZ DA ARTMIŞTIR MUTLAKA.

Konserleri etkilemez mi tabiki çok etkiledi, aynı şekilde aynı hızla devam ediyoruz. Rakam söylemeyeyim ama “Sana Ne” de çok yoğun bir koşuşturma içerisindeydik. Çok konser verdik. Türkiye’de yerini bilmediğimiz kasaba, ilçe kalmadı. Tabi bu albümde de özleyenlerin karşısına çıkmak mutluluk verici. Tatlı bir yorgunluk söz konusu. Polat Yağcı ile çalışmanın da gururu var. Bir kez daha anladım ki, evet isminden belki biraz çok bahsediyorum ama 2005 yılından bu yana onunla çok güzel işlere imza attık ve bundan sonra da atacağımıza inanıyorum. Sadece bunu yapıp tek başıma ego tatmin etmem mümkün değil, sevenlerimizin de isteklerine karşılık vermeye çalışıyoruz. Bizlerin görevi sevenlerimizin de beğenisi doğrultusunda, arşivlerinize güzel albümler koyabilmek.

ÇOK KOLAY GİBİ ÇIKTI AĞIZINIDAN...

(Gülüyor...) Bu tabiki hiç kolay olmuyor, gerek stüdyo çalışmaları gerek görsel çalışmalar... Hiç kolay değil, büyük hayaller ve zor hedefler. Bu hedeflere bazen ulaşılıyor, bazen ulaşılamıyor. Biz ortaya bir pasta sunuyoruz ve o pastadan herkes bir dilim alsın istiyoruz. Açıkçası bizim mutfaktaki arkadaşlar bu konuda olağanüstü çalışıyor.

TEŞEKKÜR EDİYORUZ RÖPORTAJINIZ İÇİN ...

Ben de sizlere ve tüm dinleyenlerime teşekkür ediyorum.